7 Eylül 2011 Çarşamba

İpotek

Karşılaştırmalı edebiyatın para etmediği bir yerde, huzura ererek can vermek isterdim. Ölene kadar görmek istediklerimizi listelesek, ne kadar farklı kulvarlarda birbirimizden ne kadar uzak  yollarda olduğumuzu görebilirdik.

Olur ya kafan atar bir gün anasını sattığımın dünyası dersin, sonra anasını arar durur bulamazsın. Bundandır bir türlü huzura eremeyişimiz. Dediklerini yapan, yaptıklarını demeyen insan kendini bulur. Patentini almak istedim bu insanın, bulamadım. Önce nesli tükendi dediler, sonra hiç olmadığını iddaa ettiler.

Kalıntılara baktım, parçaları birleştirdim. Hiç olmamış ya da hep olmuş bir varlığın peşinden kilometrelerce sürüklendim. Sonra döndüm kendime bakacaktım, yeterli saydamlıkta ayna bulamadım.

Sürekli ne aradığımı bilmeden aradım durdum, en son aynaya geldiğimde farkettim ki yanlış yansımalara bakmışım. Yeşil gözlü bir amcanın gözünden yansımayla, kahverengi gözlü teyzenin bakışındaki yansıma aynı olur mu? Olmaz mı, varsın olmasın..

Nesillerin konuştuğu, algıladığı devlere baktım. Çok yüksektelerdi çıkamadım kimisinin yanına, en kısa zamanda bulutlarda bir ev edinmeliyim diye not aldım ucu kıvrık not defterime. Hem öyle ya kolaydı artık ev edinmek, kredi alırdım. Geleceğimi ipoteklemek için bankaya gittim hemen, dedim bulutlarda ev alacağım geleceğim parlak ipoteğe hazırım. Güldüler bana, baktım gözlerine iyi günlerinde değiller yarın yine gelirim dedim, not defterime yarın gideceğimi yazmayı unutmuşum bir daha gidemedim. Velhasıl bunu bulutlarda evimin hala olmadığını farkettiğimde hatırladım, sonra düsündüm iyi ki almamışım. Sakarımdır ben düşüveririm, hayat sigortamda yok ipotekleyecek başka bir yanımda yok.

Gecmiş asla ipoteğe değecek kadar değerli olmaz, unutulup gidenin kime ne hayrı olur. Hayat sigortası olmadan bulutlarda ev almamaya karar verdim, böylelikle vazgeçtim.

dilan
Saçmalamalardan seçmeler1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder